18 Mart 2008 Salı

Göğüs Dikleştirme

Göğüs Dikleştirme Ameliyattı, İzmir. Op.Dr. Cenk Tokat, Estetik Plastik Cerrahi Uzmanı. estetik@cenktokat.com
Hamilelik, emzirme ve yer çekimi etkisi ile yıllar içinde her kadının göğüs dokularında sarkmalar oluşur. Bununla birlikte yaşlanma ile beraber deri elastikiyetinin de kaybolması, göğüslerin görünüm ve yapılarının sarkık bir hal almasına katkıda bulunur. Göğüs dikleştirme veya mastopeksi olarak bilinen ameliyat ile sarkık olan göğüsler tekrar şekillendirilip dikleştirme ile estetik görünüm sağlanmaktadır.

Göğüs dikleştirme aynı zamanda meme başı çevresindeki koyu alan olan aerola'yı da küçültmekte, ve daha estetik bir görünüm kazandırmaktadır. Eğer meme hacmi az, veya hamilelik gibi bir nedenden dolayı boyutlarında küçülme yaşandı ise bu ameliyatta meme protezi de yerleştirilmesi ile de dikleştirmenin yanı sıra meme boyutlarında arzu edilen ölçülere de kavuşmak mümkündür.

Estetik göğüs dikleştirme ameliyatı için en uygun adaylar
Estetik göğüs dikleştirme ameliyatı görünümü değiştirerek kişinin kendine olan güvenini arttıracaktır.
Birçok kadın hamilelik ve emzirme dönemlerini takiben göğüs dokularında meydana gelen küçülme ve gevşeklik nedeniyle göğüs dikleştirme ameliyatı için başvurmaktadır. Bununla birlikte daha sonra çocuk sahibi olmayı planlayanların meme dikleştirme isteğini ertelemesi önerilir. Her ne kadar bu girişim hamileliği ve emzirmeyi etkilemese de, hamilelik dikleştirme uygulanmış göğüsün de sarkmasına neden olacak ve elde edilen güzel sonucu bozacaktır.

Tüm ameliyatlar bir takım belirsizlikler ve riskler taşımaktadır...
Göğüs dikleştirme ameliyatı basit bir girişim değildir, ancak deneyimli bir estetik cerrah tarafından güvenle uygulanmaktadır. Nadir de olsa her ameliyatta olduğu gibi bir takım komplikasyonların ve anestezi reaksiyonlarının görülme ihtimali vardır. Göğüs dikleştirme ameliyatı ince de olsa kalıcı izlerin oluşmasına neden olur. Bu izler sütyen ve deniz kıyafetlerinin içinde kalır ve zamanla solar. (sigara yara iyileşmesini güçleştirir, içen kişilerde izlerin daha belirgin ve geniş olacağı akıldan çıkarılmamalıdır) Bu girişim aynı zamanda eğri meme başı görünümü bırakabilir ve meme başında kalıcı his kaybı oluşturabilir. Kanama ve enfeksiyon göğüs dikleştirme ameliyatından sonra nadiren görülür, ancak meydana geldiğinde oluşacak izlerin genişlemesine neden olur.

Bu riskleri azaltmak için estetik cerrahın dikleştirme ameliyatı öncesi ve sonrasında yapacağı önerilere uyulması gerekir.

Göğüs dikleştirme ameliyatının planlanması...
Her hasta ve her estetik cerrahın arzulanan göğüs boyut ve görünümü konusunda farklı görüşleri olabilir, bu nedenle ilk muayenede beklentiler açık bir şekilde ortaya koyulmalı, estetik cerrahın sunumlarına dikkat edilmelidir. Muayene sırasında göğüslerin ölçüsü alınır. Ardından hastaya ihtiyaç duyduğu değişim için cerrahi plan anlatılır, gereğinde meme protezi eklenmesi önerilir.

Ameliyat hazırlığı...
Yaş ve aile öyküsüne göre ameliyat öncesi mammografi kontrolü istenebilir. Aynı zamanda ameliyat öncesi yeme-içme alışkanlığından sigara kullanımına ve kaçınılacak ilaçlara kadar pek çok öneride bulunulur.

Anestezi tipi...
Göğüs küçültme ameliyatlarında genellikle genel anestezi tercih edilir. Bu tercihte tüm ameliyat boyunca uyunur. Uygun durumlarda sırttan iğne ile uyuşturularak ve uyanık olarak da ameliyat yapılabilir.

Göğüs dikleştirme ameliyatı...
Göğüs dikleştirme ameliyatı genellikle 1.5-2 saat süren bir girişimdir. Bu konuda birçok teknik olsa da sıklıkla kullanılan yöntem memenin doğal alt konturunu takip eden “çapa benzeri” kesi ile yapılanıdır. Kesiler çıkarılacak göğüs derisi boyunca ve meme başının yerleştirileceği yeni yere kadar uzanmaktadır. Fazlalık deri çıkarıldıktan sonra meme başı ve areola planlanan seviyeye çıkarılmaktadır. Meme başı ve areola buraya dikişlerle asıldıktan sonra areola çevresindeki deri kaldırılıp yeni konumundaki meme başı ve areola altında birleştirilmekte ve göğüse yeni bir şekil verilmektedir. Dikişler areola çevresine, bunun altındaki düz hatta ve meme altı kıvrıma yerleştirilmektedir. Küçük göğüse sahip ve minimal sarkması olan bazı hastalara daha küçük kesiler uygulanarak bu girişim başarılabilmektedir. Bazı hastalarda ise meme başı çevresindeki koyu alan olan areola çevresine dairesel kesi yapılarak uygulanan meme dikleştirme ameliyatları vardır. Bu durumda oluşacak izler sadece areola çevresi ile sınırlı kalacaktır. Eğer göğüs dikleştirme ameliyatı ile beraber meme protezi yerleştirilecekse bu durumda meme dokusunun altına veya göğüs kasının altına bir cep oluşturularak protezi buraya yerleştirilecektir.

Ameliyat sonrası...
Göğüs dikleştirme ameliyatı bitiminde pansumanların üzerini elastik bandaj ile kapatacaktır. Birkaç gün göğüslerin şiş, kesi çevrelerinin hafif mor olması ve sızlamalar hissedilmesi normaldir, ancak şiddetli ağrılar olmayacaktır. Bununla birlikte bu rahatsızlık için ağrı kesici ilaçlar yeterli olacaktır.

Birkaç gün sonra bandajlar çıkarılıp yerine destekleyici meme korsesine geçilir. Bu meme korsesinin ortalama üç hafta kullanılması gereklidir. Genellikle kendiliğinden eriyen gizli dikişler kullanılır, ve müdahaleden birkaç gün sonra yıkanılabilir. Dikleştirme ameliyatı sonrasında oluşan şişmeye bağlı meme başı ve meme derisinde his kaybı normaldir. Bu his kaybı şişlik gerilemeye başladıktan sonra hafifleyerek birkaç hafta içinde kaybolacaktır. Ancak bazı hastalarda memedeki his kaybı bir yıla kadar uzamakta hatta kalıcı bile olabilmektedir.

Normale dönüş...
İyileşme aşamalı bir süreçtir. Hasta ameliyattan birkaç saat sonra ayağa kalkarak kendi ihtiyaçlarını giderebilir, ancak ilk birkaç gün yatak istirahati önerilir. Günlük hayata dönüş ve işe tekrar başlama süresi bir haftayı alabilir. 3-4 hafta boyunca başın üzerine bir şey kaldırma gibi bir hareket yapmak yasaktır.

Göğüs dikleştirme sonrası yeni görünüm...
Estetik cerrahlar bu ameliyatta oluşacak izlerin en az görülür hale gelmesi için elinden geleni yapar. Ancak yine de meme dikleştirme ameliyatından sonra ilk birkaç ay kabarık ve kırmızı, birkaç ay içinde düzleşen ve solan ince bir iz kalır. Neyse ki oluşan tüm bu izler sütyen ve deniz kıyafetlerinin altında kalmaktadır.